ÖZGÜRLÜK
Bireyin salt kendi iradesi ile “iyi” ve “kötü” olan davranışlardan birisini seçebilme gücüdür. Baskı ve zorlamanın yokluğu diye tanımlanır.
Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncelerine dayanarak karar vermesidir. Ahlaki özgürlük ise, insanın kendi kendinin belirleyebilmesi, ahlaki davranışı bir başkasının zoruyla değil, kendi iradesiyle gerçekleştirmesidir. Örneğin insan, doğru ya da yalan söyleyebilir(Aşan, 2014: 108). Özgürlük keyfi olmaktan çok farklı bir şeydir ve seçme olanağının bulunmasıdır. Yeter ki seçme, baskı altında yapılmasın.
ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ
Ahlak konusunda bazı filozoflar, insanın özgür olduğunu, bazı filozoflar özgür olmadığını savunur.
1- DETERMİNİZM: Özgür olmadığını savunanlar: (gerekircilik); deterministlere göre, insanın irade ve eylemleri içten ve dıştan gelen nedenlerle belirlenmiştir. Bireyin içinde bulunduğu şartlar iradeyi belirler ve kişinin özgür karar vermesini engeller. Bu yüzden insan eylemlerinde özgür değildir. Ahlak (Determinizm) alanında özgürlüğün değil, determinizmin olduğunu savunanların kanıtları şöyledir
1)Psikolojik kanıt: Karar olayı karmaşık bir olaydır. Dış uyarmalar, duygular bilinçaltı gibi çeşitli unsurların etkisiyle ortaya çıkar İnsan karar verirken bunların farkında olmadığı için kendini özgürmüş gibi hisseder.
2)Sosyolojik kanıt: Sosyal kurallar davranışları belirler insanı zorlar
3)Ahlak kanıtı: Ahlak kuralları kararlarımızı belirler. Benimsetilen değer yargılarının etkisiyle davranışta bulunulur.
4)Hukuk kanıtı: Hukuk kuralları da davranışları sınırlandırır Sorumluluk özgürmüş izlenimini verir oysa insanın eylemlerini belirleyen bir bilinçtir
2- İNDETERMİNİZM: Özgür olduğunu savunanlar (gerekirci olmayanlar);indeterministlere göre, insan ahlaki eylemde tamamıyla özgürdür. Özgürlüğün sınırı yoktur. İnsan kendini özgür hissettiği için toplumdaki ahlak yasalarına özgürce uyar. Bu görüşlerden her ikisi de insan gerçekleri ile bağdaşmadıklarından üçüncü bir görüş ortaya çıkmıştır. Şu konuları ileri sürer
1)Psikolojik kanıt: İnsan eylemde bulunurken kendisini gözleyecek olsa yaptığı eylemi, isteyerek yaptığını hisseder.
2)Sosyolojik kanıt: İnsan bir toplum içinde yaşar Toplumun ondan yapmasını beklediği davranışlar onun özgür olduğu düşüncesine dayanır Seçim ve kararlarında özgür olmasaydı sorumlu tutulmazdı
3)Ahlak kanıtı: İnsan özgür olmasaydı ona buyruklar vermesinin anlamı olmazdı
4)Hukuk kanıtı: Ceza hukuku insanın yaptığı bir hareketin sorumluluğunu taşıdığı ilkesinden hareket eder Sorumluluk özgürlük olmadan olamaz
3-OTO-DETERMİNİZM: Oto-deterministler, iradeyi ve ahlaki eylemleri bir kişilik ürünü olarak görürler. İnsan bilgi birikimini zenginleştirerek, kişiliğini geliştirerek ve aklını kullanarak özgürleşmiştir. Sonuç olarak kişiliği gelişmiş olanlar, gelişmemiş olanlardan daha özgürdür.
Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncelerine dayanarak karar vermesidir. Ahlaki özgürlük ise, insanın kendi kendinin belirleyebilmesi, ahlaki davranışı bir başkasının zoruyla değil, kendi iradesiyle gerçekleştirmesidir. Örneğin insan, doğru ya da yalan söyleyebilir(Aşan, 2014: 108). Özgürlük keyfi olmaktan çok farklı bir şeydir ve seçme olanağının bulunmasıdır. Yeter ki seçme, baskı altında yapılmasın.
ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ
Ahlak konusunda bazı filozoflar, insanın özgür olduğunu, bazı filozoflar özgür olmadığını savunur.
1- DETERMİNİZM: Özgür olmadığını savunanlar: (gerekircilik); deterministlere göre, insanın irade ve eylemleri içten ve dıştan gelen nedenlerle belirlenmiştir. Bireyin içinde bulunduğu şartlar iradeyi belirler ve kişinin özgür karar vermesini engeller. Bu yüzden insan eylemlerinde özgür değildir. Ahlak (Determinizm) alanında özgürlüğün değil, determinizmin olduğunu savunanların kanıtları şöyledir
1)Psikolojik kanıt: Karar olayı karmaşık bir olaydır. Dış uyarmalar, duygular bilinçaltı gibi çeşitli unsurların etkisiyle ortaya çıkar İnsan karar verirken bunların farkında olmadığı için kendini özgürmüş gibi hisseder.
2)Sosyolojik kanıt: Sosyal kurallar davranışları belirler insanı zorlar
3)Ahlak kanıtı: Ahlak kuralları kararlarımızı belirler. Benimsetilen değer yargılarının etkisiyle davranışta bulunulur.
4)Hukuk kanıtı: Hukuk kuralları da davranışları sınırlandırır Sorumluluk özgürmüş izlenimini verir oysa insanın eylemlerini belirleyen bir bilinçtir
2- İNDETERMİNİZM: Özgür olduğunu savunanlar (gerekirci olmayanlar);indeterministlere göre, insan ahlaki eylemde tamamıyla özgürdür. Özgürlüğün sınırı yoktur. İnsan kendini özgür hissettiği için toplumdaki ahlak yasalarına özgürce uyar. Bu görüşlerden her ikisi de insan gerçekleri ile bağdaşmadıklarından üçüncü bir görüş ortaya çıkmıştır. Şu konuları ileri sürer
1)Psikolojik kanıt: İnsan eylemde bulunurken kendisini gözleyecek olsa yaptığı eylemi, isteyerek yaptığını hisseder.
2)Sosyolojik kanıt: İnsan bir toplum içinde yaşar Toplumun ondan yapmasını beklediği davranışlar onun özgür olduğu düşüncesine dayanır Seçim ve kararlarında özgür olmasaydı sorumlu tutulmazdı
3)Ahlak kanıtı: İnsan özgür olmasaydı ona buyruklar vermesinin anlamı olmazdı
4)Hukuk kanıtı: Ceza hukuku insanın yaptığı bir hareketin sorumluluğunu taşıdığı ilkesinden hareket eder Sorumluluk özgürlük olmadan olamaz
3-OTO-DETERMİNİZM: Oto-deterministler, iradeyi ve ahlaki eylemleri bir kişilik ürünü olarak görürler. İnsan bilgi birikimini zenginleştirerek, kişiliğini geliştirerek ve aklını kullanarak özgürleşmiştir. Sonuç olarak kişiliği gelişmiş olanlar, gelişmemiş olanlardan daha özgürdür.